Kara Gözlüm
Ben bin kere dedim, sen bir kez niye
Sevdim diyemedin be kara gözlüm?
Madem riyakarım bu ağıt niye ?
Akan gözyaşlarım ne kara gözlüm?...
Niçin yaktın bilmem bu bağrı neden?
Kalbimde dinmeyen bu ağrı neden?
Söyle! Nedir beni böyle kahreden?
Bir bildiğin varsa de kara gözlüm...
Gidende gelende duranda bile
İçimde çırpınıp vuranda bile
Sen varsın Mukaddes Kur'an da bile !
Elif,be,te,se ve kara gözlüm....
Henüz rastlamadım halden bilene
Perişan halime gülen gülene
Oysa çektirdiğin bütün çilene
Bir çift gözün bedel be kara gözlüm...
Murada ersede nadir bazısı
Karadır aşığın alınyazısı
Sanki garip gönlüm ana kuzusu
Ardından seslenir meee... kara gözlüm..
Her akşam,her gece, her seherde sen
Havamda, suyumda, her değerde sen !
Ben Mecnuna döndüm,ne dersen de sen !
Adımın baş harfi Ce! kara gözlüm....
Dağ Rüzgarı
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim...
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna birgün bile dayanılmazmış.
Bilmiyordum...
Yine de dayanmağa çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Herşeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanıbaşımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman içinde
Ben olmasam da olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim tek aydınlık
Bir nefes de benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın.
Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok.
ISLIK
Yabanıl ot kokuları
getiriyor bir rüzgar
kıpırdatıyor suları
Belki sonbahar
vurgun yapamayacak
yol vermeyecek sular
Ve neşeli bir ıslık
tutturmuş şimdi doğa
nice acıya karşılık aşkı savunmada doğa
doğa
Doğa, şarkısını söylemeye başladı
Yeşillere büründü ormanlar
Mavi elbisesini giydi sevgili deniz
Doğa, ilahisini dilllendirmeye başladı
Çeşit çeşit türde hayvan
Renkli renkli yerde bitki
Doğa, kavuşmak için açtı bağrını
Sevdiğini barındırdı yüzyıllarca
Sevmediğini ezdi geçti bir çırpıda
Doğa, verilen gucleri sahiplendi
Kabul edeni yaşattı sorunsuzca
Resti çekenin, bakmadı gözyaşına
Doğa, sevda yüklü analar gibiydi.
Yeri geldi, merhametini gösterdi
Yeri geldi, kırdı, yıktı, geçirdi.
Doğa, İlah'ın kurduğu eşsiz mekan
Milyonlarca yıldır devam eden hazine
Kim yaşadı, kim yaşıyor, kim yaşayacak?
doğa(2)
Nasıl gülsün, nasıl gülsün
Doğa sana nasıl gülsün
Hep durmadan tahrip ettin
Doğa sana nasıl gülsün
Denizini kirlettinse
Yeşilini katlettinse
Toprağını mahvettinse
Doğa sana nasıl gülsün
Hep ısınır vermez mola
Bak kuraklık çıktı yola
Çıkmadıysan sahip ona
Doğa sana nasıl gülsün
Durmaz verdi, hep sen aldın
De hadi bana sen ne verdin?
Hep aldınsa vermedinse
Doğa sana nasıl gülsün
Atomu sen yapmadın mı
Tutup ona atmadın mı
Büyük yanlış yapmadın mı
Doğa sana nasıl gülsün
Teknoloji deyip durdun
Ekolojik dengeyi bozdun
Onu çaresiz koydun
Doğa sana nasıl gülsün
Bak buzullar erir oldu
Doğal afetler gelir oldu
Anla artık isyanını
Doğa sana nasıl gülsün
Sanma sana olur köle
Bir baksana kuruyan göle
Döner oldu artık çöle
Doğa sana nasıl gülsün...
Doğa ve Ben
Gökyüzünde yıldız, yerde sıralıdır dağlar
Deniz uçsuz bucaksız tinde sonsuzluk sağlar
Ne kadar haz veriyor cana, bahçeler bağlar
Bugün çok mutluyum başbaşayız doğa ve ben
Doğa denen olgu bizlere öyesine giz
Biriz hepimiz aslında hepimiz de biriz
Ne yalnızca sen, ben, o var, ne de biz, onlar, siz
Bilerek mutluyum, başbaşayız doğa ve ben
İnsanlar cıvıl cıvıl yolda dolaşıyorlar
Çocuklar sudan korkup,kaçıp ağlaşıyorlar
Kimi dalmış denize, keyifçe yüzüyorlar
Arındım mutluyum, başbaşayız doğa ve ben
Kimi dalmış derin düşünceye giz çözüyor
Kimi binmiş kayığa, suda zevkle geziyor
Kimi utangaç tavırla kendini gizliyor
Düşündüm mutluyum, başbaşayız doğa ve ben
Kumla denen yerde dostlarla dinlencedeyiz
Gülen yüzlerle sohbetlerle eğlencedeyiz
Zaman mekan içinde dünden farklı yerdeyiz
Bunlarla mutluyum, başbaşayız doğa ve ben
Deniz mavi görünür, bahçemiz yemyeşil çim
Zor günlerde belli olurmuş dost kim düşman kim
Aşığım doğaya ben bitmez ki asla sevgim
Severek mutluyum, başbaşayız doğa ve ben
Zamanım özgürlük insanların beynindedir
Gelişen değişen her şey kendi seyrindedir
Doğada her olgu oluşum devinimdedir
Sezdim ben mutluyum başbaşayız doğa ve ben